21 Gün Unsuz Yaşam

Var mısın? Ekmek yok, kek börek yok, unlu çorba yok, pasta çörek yok. Sade makarna ve buharda pirinç serbest. Sebze ağırlıklı bir 21 gün olsun, et tüketiyorsan da azaltmayı deneyebilir misin bu 21 gün?

Ben sabahları siyah zeytin, salatalık, ceviz, badem tüketiyorum. Öğlen zeytinyağlı bir brokoli salatası, akşam unsuz çorba ve sıcak bir sebze yemeği, ya da ızgara/fırında balık tüketiyorum. Aralarda meyve, bazen sorbe dondurma… Sade Türk kahvesi, yeşil çay…

Senin beslenmen nasıl? Paylaşalım lütfen.

Sağlıklı Yaşam ve Bilinçli Beslenme Seminerinden Notlar

 

13 Ocak 2018 Cumartesi günü, bir süre önce buradan da duyurduğum Sağlıklı Yaşam ve Bilinçli Beslenme seminerim İstanbul Erenköy Kozmos Yaşam Merkezi’nde gerçekleşti.

Seminer Nasıl Başladı?

20 kişinin katılım gösterdiği etkinlikte önce kendi hikayemi anlattım. Tam zamanlı çalışırken neden istifa etme kararı aldığımı, freelance çalışmama rağmen neden yine de sağlığımla ilgilenemediğimi, tak dediği noktada kişisel antrenörümü arayarak başladığım spor ve sağlıklı beslenme yolculuğunu, koçluk eğitimi alarak bendeki değişimleri destek ve eşlik ihtiyacı olanlarla paylaşmaya başladığımı özetledikten sonra sunuma geçtik.

Beslenmenin sadece yediğimiz besinle ilgili olmadığına, seçtiğimiz mekan ve insanlarla da beslendiğimize ve bilinçli beslenmenin önemine kısaca değindikten sonra beslenmede doğru sandığımız yanlış bilgilerimize değindim. Yağ, süt, şeker, tahıl, ekşi maya, yeme saatleri, spor ve meditasyondan bahsettikten sonra beş dakika meditasyon yaptık.

Neler Tattık?

Bir saatin sonunda ise katılımcılar için şef arkadaşım Pelin Görpe ile birlikte hazırladığımız sağlıklı atıştırmalıklar ve detoks sularının bulunduğu masaya geçtik. Katılımcılar sağlıklı atıştırmalıkları pek beğendi doğrusu, tarifler de soruldu, hemen paylaşayım:

  • Detoks suyu:

Salatalık, limon, taze nane, maydonoz, taze zencefil ekledik cam sus şişelerimize ve iki saat kadar beklediler.

  • Tatlı hurma topları:

5-6 adet hurmayı sıcak suda beklettik, sonra blender’da püre yaptık. Bu pürenin içine iki tatlı kaşığı keçiboynuzu unu, 1 tatlı kaşığı tarçın, 2 çorba kaşığı çiğ kakao, 1 avuç badem ve cevizin rondoda un haline getirilmiş halini ekledik ve karıştırdık. Hamurlaşmış karışımı ellerimizle yuvarladık ve tabağa dizerek buzdolabına koyduk. Yemek için çıkardığımızda isteğe göre yarısını hindistancevizi rendesine, diğer yarısını yine çiğ kakaoya buladık. Farkındaysanız içinde ekstra şeker yok, fırına bile giren bir tatlı değil. Lezzeti ise muhteşem.

  • Fırında sebzeli tuzlu kek:

Malzemeleri sayayım: 5 yumurta 4 çiçek karnabahar 4 çiçek brokoli 3 çorba kaşığı tam buğday unu ya da beyaz un dışında tercih edeceğiniz başka bir un. 1 yemek kaşığı karbonat ve ona eklenen biraz limon suyu/sirke 1 fiske kaya tuzu Bir avuç maydonoz Bir avuç dereotu Bir avuç taze nane Yarım kırmızı tatlı biber Bir fiske keten tohumu Bir fiske susam İstendiği kadar pul biber, kara biber İsteğe göre siyah zeytin (tuz tadı gelsin diye) Hepsini karıştırdık. Bir borcama fırın kağıdı serdik ve karışımı döktük. Üstünü düzelttikten sonra biraz daha susam, hatta biraz da çavdar ezmesi ekledik. Fırına verdik, 180 derecede 30 dakika boyunca pişti.  İçinde beyaz un, yağ yok ve çokk lezzetli. Beş çayı için de düşünülebilir, öğlen ya da akşam niyetine de yenebilir. Etkinliğime katılım ve geri dönüşler çok keyifli oldu. Katılımın sosyal medya paylaşımlarından sonra İzmir, Denizli gibi şehirlerden davetler aldım. Sağlıklı yaşamı, kendi üzerimdeki değişimleri anlatmak benim için çok keyifli, tüm ülkeyi gezip anlatsam doymam herhalde. Böyle bir davette bulunmak isteyen dernekler, merkezler, ilgili kurumlar olursa sitemin iletişim kısmından benimle iletişime geçebilir, seve seve cevaplarım. Afiyet olsun ve sağlıklı günler 🙂