Meditasyon Uygulayıcılığı ve Nefes Koçluğu

Meliszararsiz.com’un sayfalarında dolaşanlar hikayemi biliyordur. Profesyonel yaşam koçluğu eğitimi aldım ve koçluk hizmetini daha çok sağlıklı yaşam çerçevesinde vermek adına geliştirmekteyim kendimi. Çünkü, çok klişe ama gerçek: herşeyin başı sağlık! Hayatınızdaki çıkmaz her ne konuda olursa olsun: para, ilişkiler, meslek… Eninde sonunda şu gerçekle yüzleşiyoruz: Kendimizi sevmeden, tanımadan, kendimize zaman ayırmadan, ruhsal, zihinsel ve bedensel sağlığımızı korumadan hayatımızın hiçbir alanında mutlu, başarılı, huzurlu, tatmin olmamız mümkün değil.

Yine okuyanlar bilir, meditasyon kişisel olarak hayatıma girdikten sonra bende büyük değişimler oldu. Sağlıklı yaşam seminerlerimin sonunda da mümkün mertebe katılımcılarla 5’er dakikalık meditasyon çalışmaları yaptım. Çevremden de benden meditasyon uygulaması talebinde bulunan çok fazla kişi olmaya başladı.

Meditasyon, yoga gibi bir aktivite değil. Şöyle yapılmalıdır, böyle yapılmalıdır gibi net ve somut bilgiler içermez. Hareket içermez. Fakat meditatif hale geçmek isteyen kişiler, ihtiyaçları doğrultusunda yönlendirilebilir. Bu sebeple kişileri en doğru şekilde yönlendirebilmeyi, bilinçli bir şekilde doğru uygulama yapabilmeyi öğrenebilmek adına Yeditepe Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi, İstanbul NLP Akademi‘de bu sertifika programını bitirdim.

Nefes, herşeyin başlangıcı olduğundan, Nefes Koçluğu eğitimi de aldım.

Nefes koçluğu ile ilgili, “ne yani, nefes almayı da mı sizden öğreneceğiz” gibi yaklaşımlarla karşılaşıyorum. Bu yüzden hem nefesi, hem meditasyonu, öğrendiklerimizin de ışığında bu postta biraz açmak istiyorum:

Nefes

Nefes yaşamdır. Tüm dinlerde ortak bir anlayış vardır: Herkesin nefes sayısı bellidir.

Uzun ömürlü olmanın yolu derin ve uzun nefesler almak, dakikada alınan nefes sayısını azaltmaktadır.

Doğru nefes ile dakikadaki solunum ve nabız sayısı azaltılabilir. Kalp daha az çalışarak vücuda yeterli kanı pompalar.

Nefesi doğru alarak stresi yönetebiliriz, uykusuzluk, sindirim sistemi sorunları gibi durumları düzeltebiliriz.

Kontrolsüz, bilinçsiz nefes alıp vermek depresyon, sinir ve gerginlik yaratır.

Heyecanlandığımızda, korktuğumuzda nefes nefese kalırız değil mi? Sakinken, uykuya geçmek üzereyken ise ne kadar yavaştır nefesimiz. Bu yönetmesek de kendi kendine olan durumdur. Ama aslında nefesin önemini tamamen anlatan gerçek de budur. Videoda çok güzel anlatıyor:

Nefes alma organı burundur. Ağızdan nefes almak bedenin sadece acil durumlarda başvurduğu bir yoldur. Doğru nefes burundan alınır, burundan ya da ağızdan verilir.

Nefes almamızı sağlayan kaslar diyafram kası, kaburga kasları ve karın kaslarıdır. Diyafram kası nefes alırken karnın üzerinde şemsiye gibi açılır ve akciğerler genişlesin diye gerekli boşluğu oluşturur.

Diyafram korktuğumuz, streste olduğumuz zamanlarda kasılır, solunumu kilitler.

Diyaframdan nefes almayı öğrenmeli, karnımızı şişirerek, o şemsiyenin açılmasını sağlamalıyız. Diyafram kası çalışırsa dik durulur, omurga sağlık kazanır.  Diyaframdan nasıl nefes almamız gerektiğini birlikte çalışabiliriz.

Ağız nefesi insanı özünden uzaklaştırır, insan zamanla egosunun esiri olur: aknsiyete, depresyon, tatminsizlik…

Sürekli bir ağız nefesi, özümüz ve dünya realitesi arasındaki bağı koparır.

Birlikte çalışabileceğimiz pek çok nefes tekniği var.

Meditasyon

Doğru bir meditasyon tekniği ile herkes meditasyon yeteneğine sahip olabilir. Yeter ki onu hayatınızın bir parçası yapmaya hazır olun.

Meditasyon sözcüğünün kökeni Latince’de yer alan “meditatio” sözcüğünden türetilmiş, kelime anlamı ile Batı dillerinden “derin düşünme” anlamına gelmektedir. Sözlüklerde, “kişinin iç huzuru, sükunet, değişik şuur halleri elde etmesine ve öz varlığına ulaşmasına olanak veren, zihnini denetleme teknikleri ve deneyimlerine verilen ad” olarak tanımlanır.

Meditasyon, biraz geriye çekilerek dünyaya mesafeli durmak, tam olarak anda olmak, iç dünyaya dönmek ve enerjinin ruhumuza akmasına izin vermektir. Meditasyon psişik bir uygulama değildir. Bedensel ve ruhsal bir andır. Meditasyon için anahtar fiil “izin vermek”tir.

Zihnimiz bu anlarda yorum yapmaya çalışacaktır. O anda aklımıza binlerce düşünce üşüşebilir, ana ait durumları bile yaftalamak isteyebilir, duyduğu bir ses için çok gürültülü, çok hoş ya da hiç hoş değil diyebilir, zihin sürekli yargılamayı, etiketlemeyi sever.  Bu anları yakalarsak yeniden dinlenmeye ve sesleri yargısız olarak dinlemeye dönebiliriz.

Birlikte meditasyon yapabiliriz, nefes çalışmaları da öyle. İletişime geçebilirsiniz.