Yoga disiplini uzun yıllardır ülkemizde uygulanıyor, dersler, kurslar, stüdyolar mevcut. Ancak içeriği hala tam olarak anlaşılmış olmayabiliyor ve işin eğitim kısmının doğru bir şekilde oturması her şeyde olduğu gibi zaman alabiliyor.
Türkiye’de doksanlı yıllarda Yoga bilinir olmaya başlıyor. Ne şanslıyım ki covid döneminde online eğitimler açarak bize alan tanıyan sevgili Zeynep Aksoy, Türkiye’de yoga merkezi açan ilk isimlerden.
Ben 2020’de kendisinin mindfulness temelli yoga eğitmenlik eğitimini alarak sertifika sahibi oldum, yoga eğitmenliğimi yin yoga üzerine yoğunlaştırdım. Ancak eğitim bitmez, öğrenmek bitmez. Zeynep Aksoy’un reset oluşumundan online eğitimlerine katılmaya ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Bu arada Hindistan’dan en önemli ve en geçerli eğitimleri alarak Türkiye’ye getirseler de Zeynep Aksoy ve benzeri eğitmenler, sonuç olarak verdikleri sertifika kendi oluşumlarına ait bir sertifika oluyor. Ya da eğer ilerde yurtdışında yoga eğitmeni olmayı hedefliyorsanız, kendi verdikleri eğitimlerin yanısıra Yoga Allience onaylı eğitimler ve sertifikasyonlar açabiliyorlar. Ancak Türkiye’de devlet onaylı, kurumsal bir şekilde yoga eğitmeni olabilmeniz, bir stüdyo açabilmeniz ya da bir stüdyoda yasal olarak ders verebilmeniz için Herkes İçin Spor Federasyonu’ndan sertifika almanız gerekiyor. Ben bu yılın başında bu eğitime katıldım ve sertifikamı da bugün aldım.
Ancak dediğim gibi, eğitim bitmez. Yepyeni bilgiler, çok farklı ekoller, değişik yaklaşımlarla dolu çok kıymetli yoga eğitimleri var ülkemizde de, yurtdışında da. Bu konularda ilerlemek isteyenlere önerim havayı biraz iyi koklamaları ve çok acele etmemeleri. O kadar çok kurs ve sertifika programı açılıyor ki, aralarından geçerli olanları, yeterli olanları, gerçek olanları seçmek zor olabiliyor.
Sertifika konusuyla ilgili de şöyle bir gerçek var. Ben zamanında bu sertifika meselesini çok fazla önemsiyordum. Bunun sebebi de elbette bu kadar emek harcıyorken, sonucu “kabul edilen, geçerli” bir şekilde uygulamak istemekti. Ancak buradaki dengeyi iyi tutturmak gerekiyor. Sertifika önemli değil, ben öğrendiklerime, bildiklerime bakarım demek de yetmiyor, ben sertifika alayım da gerisi boş demek de yetmiyor. Aslolan elbette ciddi bir eğitim almak, o süreçlerden geçmek, uygulamak, öğrenmek, hayata geçirmek, deneyim kazanmak. İçi boş bir onayın kimseye faydası yok. Ancak o deneyimi bir de kabul görmekle, yani sertifikasyonlarla taçlandırmak bana göre en sağlam yol. En azından ben bu yolda ilerlemeyi daha uygun görüyorum ve yolum, yolculuğum da devam edecek. Şu anda yurtdışında eğitmenlik yapma hedefim yok ama olursa Yoga Alliance eğitimleri ile devam eder yolum, yin yoga eğitmenliğine dair daha kapsamlı, daha derin, eğitmenlik yapanlara özel eğitimler de açılıyor, onlarda da gözüm var mesleğimde derinleşmek için. Meditasyona dair farklı yaklaşımlar da gözüme çarpıyor. Yine yogik ve tantrik masaj gibi konular ilgimi çekiyor. Kimbilir belki de bir gün kendimi Hindistan’da, bambaşka eğitimler içerisinde bulurum.